Mol Gebelik Hakkında Bilmeniz Gereken Tüm Bilgiler

0
179
Mol Gebelik

Mol Gebelik Hakkında Bilmeniz Gereken Tüm Bilgiler

Her kadın anne olmak ister. Bu harika duyguyu tatmak bir kadının başına gelebilecek en güzel şeyler arasında yer alır. Fakat, her kadının gebelik süreci istenildiği gibi geçmez. Çok sayıda sağlık probleminin öne çıktığını ifade etmeliyiz. Bunlardan birisi de mol gebelik!

Hamile kalmayı düşünen kadınların bilgi sahibi olması gereken konulardan birisi mol gebeliktir. Yazımız sayesinde bu konu hakkında bilgi alabilirsiniz!

Mol Gebelik Nedir?

Mol Gebelik Nedir?

Döllenme sırasında yumurta hücresinin içerisine tek bir sperm girer. Farklı bir spermin girişi mümkün değildir. Fakat, bazı durumlarda içeriye iki spermin girmesine rastlanabilir. Bu durum oldukça tehlikelidir. Hamileliğin kaderini değiştirmesi söz konusudur. İki spermin aynı anda yumurta hücresine ulaşması ile beraber anormal bir embriyo meydana gelir. Ayrıca, çok sayıda keseden oluşan farklı bir yapı göze çarpar. Yaşanan bu duruma tıp dilinde mol gebelik adı verilir. Diğer adı komplet mol olmakla beraber hamileliğin bilhassa erken dönemlerinde ortaya çıkan bir durumdur.

Halk arasında üzüm gebeliği olarak da adlandırılır. Hamile kalan bir kadının gebeliğinin genetik bir problem sebebiyle normal gelişme gösteremediği hallerde ortaya çıkan bir durumdur. Komplet mol ve parsiyel mol olmak üzere iki farklı şekilde meydana gelir. Parsiyel mol sırasında bebeğin anormal gelişimine ek olarak plasentada birtakım hücrelerin garip bir şekilde şişmesine şahitlik edilir. İçi su dolu kesecikler kendisini gösterir. Bir başka deyişle hem bebeğe hem de mol’e ait organlar ortaya çıkar. Komplet mol ise normal bir gebeliğin dışında farklı bir durumun ortaya çıkmasıyla gelişir. Döllenme; tek spermin tek yumurta ile birleşmesidir. Fakat, iki spermin yumurtaya ulaşması neticesinde genetik yapı ciddi bir hasara uğrar. Bu duruma tıpta komplet mol adı verilir. Komplet mol ortaya çıktığı takdirde gebelik meydana gelmez. Yalnızca üzüm gebeliği olarak da adlandırılan içi boş su kesecikleri kendisini gösterir.

Komplet mol ve parsiyel mol farklı şekillerde tedavi edilir. Fakat, mol gebelik; her ne olursa olsun, sağlıksız bir gebelik göstergesidir. Tedavisine hemen başlanmalıdır. Söz konusu kişinin detaylı tetkiklerden geçmesi şarttır. Aksi takdirde, aynı durum tekrarlanabilir.

Mol Gebelik Tehlikeli Mi?

Her kadının yüzleşmekten korktuğu gerçeklerden biri olarak bilinir. Sağlıksız bir durumu ifade eder. Kürtajla sonuçlanan bir süreçtir. Bu gebelik türünün kimlerde görüldüğü merak ediliyor. Fakat, mol gebeliğin belirli kişilere özgü bir rahatsızlık olmadığını söylemek gerekir. Çünkü, tüm kadınlarda görülme ihtimali vardır. Yine de belirli bir sosyoekonomik seviyeden yoksun, kötü beslenen, kendisine dikkat etmeyen kadınlarda sıklıkla görülür. Buna ek olarak, bir de yaş faktörü vardır. 20 yaşın altındaki ve 40 yaşın üzerindeki kadınlarda daha sık rastlanan bir problemdir. Hatta, 1500 gebelik vakasından birisinin mol gebelik olduğu yapılan araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. Kadınlar için ideal hamile kalma yaşı 20 ila 40 arasıdır. Bu yaşların dışına çıkanlar için mol gebelik riski söz konusudur.

Hangi Durumda Ortaya Çıkar?

Hamile olduğundan şüphelenen kadınlar kendilerine hamilelik testi uygulayabilirler. Kandaki Beta Hcg seviyesinin yükselmesi ile kadının hamile olduğu belirlenir. Ayrıca, hamile kalan bir kadın altıncı hafta itibariyle kontrole gittiğinde ultrasonda mol gebelik olup olmadığı ortaya çıkar. Ancak, parsiyel mol durumu söz konusu ise hamileliğin üçüncü ayına kadar herhangi bir belirti vermediğini söylemek gerekir. Sonuç olarak, mol gebelikten şüphelenen bir kadının düzenli olarak doktor kontrolüne gitmesi şarttır. Hatta, hamile kalır kalmaz doktoruna gitmesi tavsiye edilir. Bu sayede, söz konusu durumun varlığı çok önceden tespit edilir.

Mol gebelik kendisini birtakım belirtilerle gösterir. Örneğin, vajinal kanama; bir şeylerin yanlış gittiğinin habercisidir. Bazen damla damla bazen ise şiddetli bir şekilde ortaya çıkan vajinal kanama ile mol gebeliğin varlığı tespit edilebilir. Vajinal kanamanın üzüm şeklinde parçalar olarak kendisini göstermesi mol gebeliğin bir belirtisidir. Hatta, bu özelliğinden dolayı mol gebeliğe üzüm gebeliği adı verilir.

Mol gebelik; normal gebelik vakalarına kıyasla farklı özellikler içerir. Örneğin, kandaki Beta Hcg seviyesi normal gebeliklere kıyasla daha fazladır. Bu yüzden, mol gebelik yaşayan kadınların bulantı, kusma ve baş dönmesi gibi belirtilerle karşılaşmasına daha sık rastlanır. Bunun yanı sıra, mol gebelik tedaviye karşı daha dirençlidir. Gebelik zehirlenmesi; hamileliğin yirminci haftasıyla beraber ortaya çıkan bir problemdir. Ancak, mol gebeliğe eşlik eden gebelik zehirlenmesi kendisini çok daha önce belli edebilir.

Mol Gebelik Teşhisi Nasıl Konulur?

Mol Teşhisi Nasıl Konur?

Mol gebelik; insanların dışarıdan fark etmesinin pek mümkün olmadığı bir gebelik türüdür. Ultrason desteği almak şarttır. Gebelik kesesinin görülmediği durumlarda su keseciklerine benzeyen birtakım görüntüler belirir. Hatta, ortaya kar yağdı olarak adlandırılan dikkat çekici bir manzara çıkar. Buna ek olarak, Beta Hcg değeri 100 binin üzerinde olur. Kısmi mol ise kendisini belli etmeyebilir. Tam molde ise tanı çok daha çabuk konulur.

Tam mol ile kısmi mol arasında birtakım farklar vardır. Örneğin, kısmi mol söz konusu olduğunda bebeğin varlığına rastlanır. Hatta, normal bir gebelik olduğu dahi düşünülebilir. Hekimlerin plasentayı dikkatli bir şekilde incelemesi şarttır. Hem bebeğin olması hem de plasentanın varlığı yüzünden ciddi kanamalar meydana gelir. Bu gibi hallerde, annenin sağlığını korumak adına gebeliğin en kısa sürede sonlandırılması şarttır. Kısmi veya tam mol söz konusu olduğunda kesin tanının konulması bir hayli önemlidir. Bir başka deyişle, kesin tanı koymak adına patolojiden yararlanılmalıdır.

Gebeliğin sonlandırılmasının ardından kadının Beta Hcg seviyesi düzenli olarak takip edilmelidir. Çünkü, kanserleşme tehlikesi mevcuttur. Kanserleşme riski ilk olarak vajina ve akciğere sıçradığı için akciğer grafisi çekilmelidir.

Mol Gebeliğin Sonlandırılması İçin Neler Yapılmalıdır?

Mol gebelik, kısmi veya tam olmasından bağımsız olarak ivedilikle sonlandırılması gereken bir süreci ifade eder. Bu noktada, gebeliğin tahliye edilmesi sırasında genel anesteziden faydalanılır. Tahliye işlemleri ağrılı olabilir. Yayılma riski söz konusudur. Buna ek olarak, rahim yaralanması gibi farklı riskler de mevcuttur. Hamile kalan bir kadının vakit kaybetmeden doktoruna başvurması gerekir. Mol gebelik tespit edildiği takdirde duruma hemen müdahale edilmelidir.

Düşük yapan kadınlar için de mol gebelik riski mevcuttur. Her şeyden önce, düşüğünün mol gebelik olup olmadığı tespit edilmelidir. Buna ek olarak, tedavi olmasını gerektiren bir durum varsa antikanserojen ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Belirli bir süreli ilaç tedavisinin yanı sıra Beta Hcg oranları devamlı olarak kontrol edilmelidir. Ortada birtakım değerlerin var olduğu hallerde bu değerlerin sıfırlanması gerekir. Riskli değerlerin sıfırlanmasının ardından doktor hastanın hamile kalmasında bir sorun olmadığını söylese de yine de acele etmemek gerekir. Tedavinin tam olarak sonlanmasının ardından en az bir yıl geçtikten sonra hamile kalınmalıdır. Bunun yanı sıra, kan uyuşmazlığı sorunu da gündeme gelebilir. Bu noktada, anneye kan uyuşmazlığı tedavisi uygulanmalıdır.

Mol gebelik geçiren kadınların kendilerini koruması şarttır. Özellikle Beta Hcg üreten hücrelerin aktivitesi devam ediyorsa duruma vakit kaybetmeden müdahale edilmelidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.